Kolektif bilinç ile barışı getirebiliriz?

Kolektif bilinç ile barışı getirebiliriz?

Baharın yüzünü gösterdiği, toprağın canlandığı, etrafımızın yeşermeye başladığı şu güzel günlerde, ülkemizin içinde bulunduğu durum, hepimizin içini karartmaktadır.

Bu sabah uzun zamandır ilk defa kuş sesi ile uyandım.

Bütün negatifliklere rağmen kuşlar neşe içindeydi.

Bize ne oluyordu? Neden hemen ümidimizi kesmiştik birçok şeyden?

Sonra bir ışık yandı ve çıkış yolunu buldum.

İçinde bulunduğumuz bu negatifliğin sebebi nasıl kolektif bilinç ise, kurtulmanın yolu da yine kolektif bilinç olmalıydı.

Kolektif Bilinç Nedir? Dediğinizi duyar gibiyim. Kolektif Bilinç ilk defa Emile Durkheim tarafından kullanılan bir terim olup, özetle, nasıl biz bireysel olarak düşündüğümüz negatiflikleri ve pozitiflikleri hayatımıza çekebiliyorsak, toplu halde düşünüldüğünde çekme işlevi katlanarak artıyor diyebiliriz.

Bunun daha iyi anlaşılması için, önce Kuantum’u anlamak gerekir. Kuantum dediğimizde, birçok insanın umursamadığını, inanmadığını biliyorum. Bunun sebebi, kuantumu anlatan arkadaşlarımızın yeteri kadar teknik bilgiye sahip olmamaları yüzünden, soruları cevaplayamadıklarındandır diye düşünüyorum.

Kuantumu en basit şekliyle ispat etmenin bir yolunu buldum. Hatta bunu kendi kendinize yapacaksınız.

Sıkı durun sarsılacaksınız.

Ben hayatta şunu yapmam dediğiniz ne varsa sanırım yapmışsınızdır.  

Yani negatif boyutta kuantumu gerçekleştirdiğinizi kendi kendinize ispatlamış olursunuz.

Şimdi bunu nasıl pozitif kullanacağımızı ve kolektif hale getirebileceğimize bakalım.

Belki negatif olarak çektiklerimiz gibi net hatırlamasak da, pozitif olarak çektiğimiz yüzlerce binlerce olayı yaşadık ve hala yaşamaya devam ediyoruz.

En basit şekliyle, düşüncelerimiz, duygulara, duygularımız, fizyolojimize, fizyolojimiz, davranışlarımıza, davranışlarımız ise, etrafımıza bir etki yapıyor. Etrafımızdan aldıklarımız da düşüncelerimizi etkilediğine göre, aslında bizim pozitif düşüncelerimiz dönüp dolaşıp bizi bulacak.

Bunu birey olarak değil de, binlerce, milyonlarca kişi birlikte yaparsa ne olur? İşte buna kolektif bilinç diyebiliriz.

Bazılarımız uçaktan korkar, korkunun sebebi, uçağın kaza yapacağı ve sonucunda öleceği korkusudur. Uçak kazalarında yapılan araştırmalarda, uçma korkusu olan çok yolcusu olan uçakların düştüğü tespit edilmiş. Düşünsenize içinde onlarca kişi aynı şeyden korkuyor ve sonuç booom.

Günümüze gelecek olursak;

Bu bahar barışı getirmemiz için yapmamız gereken çok basit. Kolektif bilinç ile barışı çekeceğiz.

Bunu nasıl yapacağız?

Hep beraber.

İlk hafta, Hepimize düşen ilk görev AFFETMEK. Nasıl yani? Neden affedeyim? Nesini affedeyim dediğinizi duyar gibiyim. Şimdiye kadar bunu binlerce kişiden duydum. Birini ya da bir şeyi affetmediğimizde, aslında onunla ilgili yükleri hep sırtımızda taşıyoruz. Yapılan kötülükler gün gelip mutlaka cezalandırılacaktır. Ancak biz kendi içimizde, affetmedikçe, öfkeleniyor ve kendi kendimizi cezalandırıyoruz.  Diğer aşamaları sonradan vereceğim. Tam olarak affetmeyi sağlayamadığımızda, yerine koyacağımız pozitif şeyler kesinlikle hayata geçmeyecektir.

Nelere öfkeliyiz bir listesini yapalım. Küçük büyük zerre kadar nefret kalmayacak şekilde, her şeyi herkesi affedelim. Bu bizim kendimizi özgürleştirmemizin ilk adımı. Bunu gerçekleştirdiğinizde, kuşlar karar hafif olacak ve en önemlisi kendimizi affetmiş olacağız.

Sevgilerimle.

Süleyman Akay

Not: Affetme konusunda sıkıntı yaşayan arkadaşlarım yazının altına yorum yapsın ve nasıl affedebilecekleri konusunda yardımcı olmaya çalışalım.

 

Yorum yaparak, sizden sonra okuyanlara fikrinizi ulaştırın.